Abi kafanda kurbağa var Abi kafanda kurup kurup vuruyosun oğa buğa Yaşlı bi kurbağa var bin yaşında var Başında sis var kurbağanın altında sen var Sen bi salondasın Sanıyosun ki okyanustasın Ama işte salondasın yanında ismet var İsmetler gelir ismetler gider Sen başarırsın ismet sevinir Gerisi eski püskü boktan sandıklarda çürür Sen düşersin ismet kaldırır Oyun biter oyun susar Sonunda kartlar açılır Ne gördüğüm gördüğün gibidir aslında Ve de ne duyduğum Şu an senin olduğun duymakta
Kapısı kapalı etrafı sarılı İçimizde yürür hiç görmeyiz onu Sözleri fısıltı kalbinden asıldı Bi büyük boşluğa her şeyi dağıldı
Mevsimlerine bölemezsin onları Çünkü onlar ordalar burdalar falan sanarken Aslında kaçıncı kaçak katı çıktılar Sen uykudayken evini bastılar Sen düşünürken onlar buldular Sen peşindeyken onlar tadına baktılar Balıktın sen bi balıktın havuzda Ama çamurdu üstün başın Almadılar oyunlarına ve baktılar yollarına Sen ileriyi düşündün, ilerleyemedin Sen geriyi düşündün, deliğe geriledin Onlar kimdi unuttun Sahi onlar kim oğlum? Siz kimsiniz ulan? soruyom ismet’e Elimdeki tahtalarla ev yapıcam kendime Neden onun yerine alıp ensenize vurayım?
Yaratmak için kendimi yaralardım eskiden Yarım yarım harcardım kendimi hiç bitmem sanarken Bu çöplüğü düzene koymak için içimi döktüm her yere Sonra istemedim içim yem olsun bi hergeleye ya da bi kertenkeleye Sokağa çıktım sokak benimdi Benim kadar da senindi ve bunu bilen kör bi dilenci ansızın çok sevindi Dedi ki
Al bu kafayı sepete ekle Binbir türlü mavra söyle
Kapısı kapalı etrafı sarılı İçimizde yürür hiç görmeyiz onu Sözleri fısıltı kalbinden asıldı Bi büyük boşluğa her şeyi dağıldı